06 Ekim 2010 | Çarşamba

Aziz Yıldırım haklı!

Türk futbolunda bazı şampiyonluklar kamu vicdanını rahatsız etmiştir malum. O nedenle Aziz Yıldırım'ın "Şampiyonluğumuz çalındı" demesini anlıyorum. Başkanın, o sezon neler olduğunu araştırmaya çalışmasını da saygıyla karşılıyorum.
Böyle diyorsa mutlaka bir bildiği vardır. Amma hep kendine yontmamalıAziz başkan. O sezonu araştıralım derken 2003-2004 sezonunu da hatırlamalı. F.Bahçe 11 puan gerideyken devre arasında "Göreceksiniz F.Bahçe şampiyon olacak!" diyen kendisiydi..
Önce bunu açıklamalı mesela!
O sezon Beşiktaş'ın 12, F.Bahçe'nin 6 maçına aynı yardımcı hakematanması normal midir, bu konuda da görüş belirtmeli başkan?
F.Bahçe-Rize maçının tekrarı UEFAnormlarına uygun mudur ya da o sırada Türkiye'nin haritadaki yerini bile bilmeyen Nobre'nin bu maçın tekrarında oynayıp gol atması vicdana sığar mı bunu söylemeli Sayın başkan.
Beşiktaş'ın puan kaybettiği tüm maçların 4-5 hakem çevresinde dönmesini MHK Başkanı Bülent Yavuz'un açıklamasını isteyeceğim ama kendisi şu anda hakemleri eleştirmekle meşgul.
Dolayısıyla ben bu konuyu araştırma anlamında da Aziz başkanın ilgisini rica ediyorum.
Türk futbolunda ne kadar karanlık dehliz varsa, kim, hangi dönemde, hangi şampiyonluğu hak etmeden kazandıysa. Beşiktaş'ın 100. yıldaki şampiyonluğundan, G.Saray'ın, A.Gücü, İstanbulspor maçlarıyla gelen şampiyonluklarına kadar araştırılsın. İtalya gibi temiz eller operasyonu yapılsın futbolda. Futbolun ergenokoncuları varsa tespit edilsin, üzerine gidilsin. Hodri meydan... Bir komisyon kurulsun, herkes elindeki belge ve bilgiyi versin, zaman aşımına bakılmadanTürk futbolunun karanlık dehlizlerine dalalım. Ammaaa, mutlaka ve mutlaka halının altına da bakalım. Ondan sonra görürüz, kimin göğsünde kaç yıldız kaldığını!!!

* * *
ŞENOL GÜNEŞ FARKI
Bir teknik adamın sonuca etkisi nedir derseniz, genel kanı yüzde 20 şeklindedir. Ben bu görüşe asla katılmam. Gerçek şu ki, bazen yüzde bir olur bu, bazen yüzde 90... Misal Şenol Güneş'in iki derbide sonuca etkisi yüzde 60'ın üzerindedir! Neden mi? Şundan.. Bir teknik adam rakibini iyi analiz eder ve o maç için hedefini de elindeki kadronun gerçeklerine göre kurarsa, takımına katkısı yüzde 20'nin çok üzerinde olur. Derbilerde görüldüğü gibi!..

* * *
DEVRİM MUHAFIZLARI!

Aykut Kocaman'ın maç sonrası konuşmalarını izleyin, doğru teşhisler yapma gayretinde görülüyor. Takımının durumunu abartmıyor. Teknik adamlığını beğenmesem de bu tavrını beğenirim.
Buna karşılık hocayı ısrarla devrimci yapmaya çalışanlar, iki galibiyeti nasıl abartıyorlar inanamazsınız. Adeta devrim muhafızı bu arkadaşlar! Hiçbir zaman yapılamayacak olan devrimin muhafızları!

* * *
SCHUSTER ABARTIYOR
Trabzon maçı sonrası tercümanı yanlış çeviri yapınca, Schuster balıklama atlayıp Trabzon'un Avrupa'da olmamasından dem vurdu. Kusura bakmasın ama ukalalık yaptı. Bu durum kendisine sorulduğunda Şenol Güneş'in topa girmemesi ve "Hoca kötü anlamda söylememiştir!" demesi ne kadar alkışı hak ediyorsa Schuster'in tavrı da o kadar eleştiriyi hak ediyor.
Hoca biraz daha dikkatli olmalı. Bin düşünüp bir söylemeli ki kamu vicdanında hedef tahtasına konulmasın.

* * *
PAS BÜKÜCÜ, BEL BÜKÜCÜ ROBOTLAR!
Guti ve QuaresmaBeşiktaş'ın iki rengi. Biri pas, diğeri bel bükücü. Ancak bu ikili robot değil, insan. Dolayısıyla sakatlık, formsuzluk ya da cezalı olma gibi durumları da yaşayacaklardır. Bu nedenle Beşiktaş, B planlarını hazır tutmalıdır. Beşiktaş, Rapid Wien karşısında beş pozisyon bulup, iki gol atarken Quaresma sahada değildi. Demek ki onsuz oluyormuş?

Öyleyse Trabzon yenilgisinin mazereti asla Q7'nin yokluğu olamaz. Yorgunluk teranesini ya da hakem hatası mazeretini de ben dinlemem. Beşiktaş bu maça hazır değildi. Hikaye budur.

* * *
75 MİLYON DOLAR!
Beşiktaş, Denizbank, Şekerbank ve Bank Pozitif'in oluşturduğu konsorsiyumla iyi bir anlaşma yapmış gibi görünüyor. Yakın vadedeki ağır borçlarını uzun vadeye yayıp UEFA kriterlerini yakalama peşinde Kartal. Bu çok güzel bir gelişme. Niyet hayır, akıbet de hayır olacak gibi görünüyor. Öyleyse bravo Demirören ve bravo Fahrettin Curoğlu.

* * *
KIRILMAYIZ MESUT!
Mesut Özil, meslektaşlarıma verdiği röportajda "Gol atarsam bana kırılmayın" demiş. Hiç merak etme sevgili kardeşim, ay-yıldızlı formayı bırakıp Alman Milli Takımı'nı seçtiğin zaman sana yeterince kırıldık. Bir değil, bin gol atsan daha fazla kırılmayız. Gönlün rahat olsun...

* * *
HİDDİNK, TERİM GİBİ MACERA ARAMAZ
EURO 2008'de Almanya gibi oynamaya çalıştık ve kora kor mücadele etmemize rağmen yenildik.
Çünkü mücadele mantığı aynı olunca iş kalite farkına kaldı ve Almanya bizden daha kaliteli oyunculara sahipti. Şu anda da durum farklı değil ama bizim başımızda gerçekçi bir teknik adam var. Hiddink'in Almanya karşısında öncelikle beraberliği hedefleyeceğine adım gibi eminim. Orta sahada bozmaya çalışacaktır. "Bir Türk dünyaya bedel" mantığıyla hareket etmeyecek ve macera aramayacaktır. Alman Milli Takımı her zaman dünya futbolunun en önemli markalarından biridir ve Berlin'den alınacak bir puan asla başarısızlık olmaz. Hiddink'in de bu düşüncede olduğundan hiç kuşkum yok.

* * *
SİGORTA MÜJDESİ!
Milli futbolcuları sigortalama işi son aşamada...
İmzalar atıldığı anda yeni bir dönem başlayacak. Bundan böyle milli maçta sakatlanan oyuncuya, sakatlığı süresince kulübü boş yere para vermeyecek. Büyük bölümünü sigorta halledecek. Olması gerektiği gibi.

* * *
GÜNÜ SÖZÜ
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen insan, yeni okyanuslar keşfedemez.
Andre Gide


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor