Q7 tezi çürüdü
Sanırım birileri, "Türkler Viyana'yı fethetmeye geliyorlar memlekete sahip çıkın" falan demiş ki duyan gelmiş! Tribünler full artı full... Kadrolara bakıyorum Rapid Wien'de üç Türk var; Veli, Tanju, Yasin... Beşiktaş'a bakıyorum yine üç Türk; Toraman, Üzülmez ve Hakan... Avrupalı bir rakiple oynuyorsun onlarda, sendeki kadar Türk futbolcu var... Kulüplerimiz elin oğlunun peşine düşerken bizim çocukları gözden kaçırıyor, diyenler haklı galiba... Beşiktaş bu sezon klasikleşen futbolunu oynadı... Topu koşturdu, kontrolü elinde tuttu ama Quaresma'nın direkten dönen şutu dışında ilk 45'te pozisyon bulamadı. Quaresma demişken adı bile Rapid'in aklını karıştırmaya yetti. Avusturyalılar kendi sağ taraflarına fazla tedbir alınca solları açık kaldı ve Hilbert oradan iyi bindirmeler yaptı. Q7 sakatlanıp çıkınca Rapid savunması da dengesini buldu... Dolayısıyla Beşiktaş'ın işi de iyice zorlaştı. Topla çok oynayan Beşiktaş bal yapmayan arı gibiydi. Guti bir ara pası atacak, Bobo pozisyona girecek... Tek ihtimal bu gibi görünüyordu.
Kopya çekmeyi başardı
İkinci yarıda işin şekli değişti. Rapid risk alıp yüklendi ve bizim Veli'nin (Müthiş bir yetenek) harika golüyle öne geçti. "Bu rüzgarla ikinciyi de atarız" havasına girdikleri anda ise arkada çok açık verdiler. Holosko üç net pozisyon yakaladı, üçü de birbirinin kopyasıydı fakat Slovak futbolcu kopya çekmeyi başaramadı. Bunca pozisyondan ders alıp toparlanması gereken Rapid savunması aynı hatayı bir kez daha yaptı ama bu kez top Bobo'nun ayağındaydı. Tek vuruş ustası sambacı, Rapid adına Holosko kadar iyi niyetli değildi ve cezayı kesti. Dün geceki sonuç 'Beşiktaş, Quaresma'ya endeksli' diyen dostların tezini de çürüttü. Q7 yok, dört net pozisyon ve iki gol var. Beşiktaş takım olarak iyi ve kimseye endeksli değil. Çünkü kadro derinliği var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.