Schuster'in 11 hatası!

Schuster, hata üstüne hata yapan inatçı bir teknik adam. Denizli de böyleydi.. Tigana'ya ve daha ötesine gitmeye gerek yok ama son yıllarda Beşiktaş ne çektiyse teknik adamlardan çekti. Anlaşılan o ki çilesi bitmemiş. Schuster'in sözleri (Detaylar yanda) çok açık: "Biz böyle oynamaya, böyle pozisyonlar vermeye ve böyle goller yemeye devam edeceğiz!"
Bana verdiği cevabı ben böyle anladım, yanılıyorsam söyleyin.
Hataları saymakla bitmez. Yine de deneyelim. 1- Elindeki kadronun asla oynayamayacağı, daha doğrusu dünyada hiçbir takımın kolay kolay uygulayamayacağı bir sistemi tercih etti. 2- İstikrara önem vermedi, bugüne dek yaklaşık 30 futbolcu kullandı ve 'rotasyon' masalıyla kendini kandırırken hak edene de etmeyene de forma verip oyuncuların eksenini kaydırdı. 3- En iyi döneminde Cenk ve Necip'i kesip küstürdü, Hakan'ın hatalı yediği çuvalla gole rağmen onda ısrar etti. 4- Denizli gibi her maçta şapkadan tavşan çıkarmayı denedi. Tecrübesiz diye Necip'i kesti, en tecrübesizlerin başında gelen Onur'u Kayseri'de kurtarıcı olarak sahaya sürdü. 5- Nihat'ın formsuzluğunu, umarsızlığını bir türlü göremedi, Denizli gibi onda ısrar etti. 6- Holosko'nun maç içinde dahi istikrarı yok, o son 20 dakikanın en önemli oyuncusu olabilir ama 90 dakikanın asla. Bunu bile kavrayamadı. 7- Erhan Güven asla büyük takım topçusu değil ama Alman hoca en garip maçlarda onu sahaya sürmekten geri kalmadı. 8- Rakiplere saygısı yok. Trabzonspor hakkında iki kez garip açıklamalar yaptı, son olarak Bursa'yı da listeye aldı, ayıplarına ayıp kattı. 9- Futbolcusuna küfür etti. 10-Gazetecilere orasını, burasını gösterdi. 11- Fener'e yaralı hayvan benzetmesi yaptı.
Bunlar benim ilk aklıma gelenler. Dahası da vardır. Bundan sonra da olacaktır..

* * *
'Aynı gollere devam!'
Porto maçı öncesi basın toplantısında Schuster'e sorduğum soru ve aldığım cevap çok ilginçti. İşte aramızdaki konuşma:
Soru: Vikingur maçından beri savunmayı orta sahaya yakın kuruyorsunuz ve rakiplere kontratak fırsatı veriyorsunuz. Bu sistemde ısrar edecek misiniz?
Cevap: Siz hep bu soruyu yöneltiyorsunuz!
Ben de hep aynı şeyi söylüyorum, şimdi bir kez daha tekrarlıyayım; evet biz böyle oynamaya devam edeceğiz!
Anlayın işte Beşiktaş'ın başında nasıl bir teknik adam var!!!

SARI MELEK GİDER Mİ?
Bu köşenin müdavimleri bilir, sezon başında onu hiç eleştirmedim ama kazandığı maçlardan sonra da alkışlamadım.
Zor maçlarda ne yapacağını görmek istedim. Ve şimdi görüyorum ki Schuster asla işini iyi yapmaya çalışmıyor.
Peki bu şartlarda gitmeli mi, ya da gönderilir mi?
Başkan Demirören, Guti ve Quaresma'nın arıza çıkarmayacağını bilse Schuster'i bir dakika tutmaz, bir dakika.
Peki ne kadar sabreder derseniz cevabım şöyle olur: Avrupa macerası bitene kadar!

DENİZLİ'NİN DERDİ HAFIZA!
Lütfen Beşiktaş maçları sonrasında yayıncı kuruluşta Mustafa Denizli'yi dinleyin. Geçen sezon sahada neler yaptıysa şimdi onu eleştiriyor. İnanılır gibi değil.
Hoca ya hafızasını kaybetmiş, geçen sezon Beşiktaş'ın başında nasıl saçmalıklar yaptığını unutmuş ya da utanma diye bir şey kalmamış.
Yahu sen ne yaptıysan (Nihat, Serdar Özkan, Tello ısrarı gibi... Her hafta kadroyu değiştirmek gibi...) Schuster de aynısını yapıyor. Biz eleştiririz tamam da sana ne oluyor hocam?

* * *
Ele verir talkını, kendi yutar salkımı
Önceki sezon hazırlık kampında İbrahim Toraman'la, adaşı Üzülmez kavga etmiş ve bu haber basına sızmıştı.
Eğer ertesi gün Sinan Engin "Büyütülecek bir şey yok. Aile içinde olur böyle şeyler" deyip geçiştirse olaybüyümeyecekti. Sinan Engin öyle yapmak yerine geçti mikrofonların karşısına ve kavgayı tüm detaylarıyla anlatmayı tercih etmişti.
Aynı Sinan Engin dostum şimdi ekrana çıkıp Schuster-Fatih Tekke kavgası için "Bu olayın dışarı sızdırılması büyük ayıp" demez mi? Gel de gülme!
Ele verir talkını, kendi yutar salkımı...

* * *
Yüzyılın yalanı!
Manchester, facebook'ta dört milyonuncu hayranına ulaşmış. En yakın rakibi de Galatasaray'mış! Şaşırdım. Dört milyonluk bir Manchester kitlesini geçemiyorsak yuh olsun bize! Nerede bu 25 milyon Fenerli, 25 milyon Galatasaraylı, bir o kadar Beşiktaşlı? Hiçbir yerde olmayanlar facebook'a da mı giremiyorlar? Ne dersiniz!?

* * *
TEKME LİGİ
Nasıl bir dönem Fairplay Ligi'miz vardı şimdi tersi olsun. Hangi takım kaç tekme atmış, kaç tekme yemiş bunun çetelesini tutalım. Bakalım kim sahaya futbol oynamaya çıkıyor, kim tekme atmaya! Biz zaten biliyoruz da belki hakemler de bu vesileyle öğrenmiş olur.

* * *
FENERLİ OLSUN ÇAMURDAN OLSUN VE EYYAM!
Konumuz fair-play ise Lugano ve Blica arasında pek fark yok. İkisi de birbirinden sabıkalı... Son Eskişehir maçında biri taraftarın tepkisine hedef oldu diğeri de her zamanki gibi kızardı.
Kart görmeleri de bir şey ama önemli olan yaptıklarından sonra yüzlerinin kızarması.
Ne dersiniz? Bir gün o da olur mu?
Öte yandan eyyamcı bazı hakemler kırmızı kartı bu kadar hak eden Lugano'yu tek başına atmaya dahi cesaret edemiyorlar ve mutlaka yanına rakip takımdan bir bonus ekliyorlar. Eskişehirspor'un kurbanı da Sezer oldu bu maçta. Herşeyi başlatan Lugano olduğu halde, eyyam yapan Bünyamin Gezer ilk pozisyonda ikisine de sarı gösterdi. Oysa Sezer tek kelimeyle masumdu.
Her neyse eyyam önemli ama Fenerbahçe'nin resmi sitesinden açıklama yayınlayıp hakkını arayan Sezer'i susturmaya çalışması çok daha önemli. 'Benden olsun çamurdan olsun' mantığı bu olsa gerek. Şu Lugano'yu savunmak başka ne anlama gelebilir ki?

* * *
KARTAL GİBİ YAKALADI
Schuster, Fatih Tekke ile kavga etti ve tüm Türkiye bunu Kartal Yiğit'ten öğrendi. Eğer Kartal da haberi atlasaydı koca kavga duyulmayacak ve Schuster'in bu ayıbı bilinmeyecekti.
Bravo Kartal kardeşim. Kalemine sağlık...

* * *
GÜNÜN SÖZÜ
İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür.
Aristophanes