09 Şubat 2011 | Çarşamba

Önce Fener ağladı

Özgener federasyonu göreve geldiği günden bu yana büyük kulüplerin baskılarına boyun eğmedi. Aziz Yıldırım'la aylarca, Adnan Polat ve Yıldırım Demirören'le uzun süre küs kalması bunun kanıtı. Şimdi yeni bir sınavı var başkan Özgener'in.
Bir yandan Beşiktaş, diğer yandan Galatasaray isyanlarda.
Yarın medyanın karşısına geçecek olan Mahmut Özgener muhtemelen sert açıklamalar yaparak, "herkes haddini bilsin" diyecek.

Hakemlere güvenmiyoruz!
Peki neden böyle oldu? Düne kadar hep birlikte güvendiğimiz hakemlere şimdi neden güven(e)miyoruz! Aslında bunun birinci sebebi Aziz Yıldırım'ın "Hakem hataları olmazsa şampiyonuz" şeklindeki sözleridir. Çünkü o açıklamalardan sonra Fenerbahçe maçlarında olan hakem hataları hep bu örtülü baskıya bağlandı.

Çakır dururken Gezer verilirmi?
Hele hele Cüneyt Çakır dururken Bünyamin Gezer'in Fenerbahçe-Trabzon maçına verilmesi her şeyi alt üst etti. MHK'ya duyulan güveni ortadan kaldırdı.
Bu arada kaos ortamında elmalarla armutlar da karışmış durumda. Misal Serdal Adalı'nın "Konu soyunma odası basmaksa onu da iyi yaparız!" şeklindeki sözleri tartışılıyor.

Söylem mi, eylem mi önemli!
Arkadaşlar Serdal Adalı konuştu, hakem odası falan basmadı ama Aziz Yıldırım bastı. Biri söylem, öteki eylem. Hangisinin cezası daha ağırdır ve siz neyi tartışıyorsunuz?
Aziz Yıldırım'ın soyunma odası kapısına kadar gidip Yunus Yıldırım'a ettiği küfürleri dahi hiç biriniz eleştirmediniz, ama Adalı'nın sözlerine karşı maşaallah hepiniz aslan pardon kanarya
kesilmiş durumdasınız? El insaf.

* * *
* * *
UEFA YILDIRIM'I YAKARDI!
Bir de şurdan bakın bakalım: Adalı'yı böyle söyleten Yıldırım'ın cezasız kalan eylemi değil midir? Yani burada söyleyene değil söyletene bak durumu yok mudur? Şimdi herkes elini vicdanına koyup düşünsün, Aziz Yıldırım bir UEFA maçında hakeme küfür etseydi ne olurdu? Ben söyleyeyim; bırakın başkanlığı yöneticilik bile yapamaz ve bir daha herhangi bir UEFA organizasyonuna biletle dahi giremezdi. Peki bizde ne oldu 21 gün hak mahrumiyeti.

* * *
HAKEM ÇARESİZ
İşte skandal olan bu. İşte hakemleri başkanlar karşısında çaresiz bırakan bu. Hakem dediğin Superman değil, falanca yerde bir doktor, filanca yerde mühendis, muhasebeci vs... Koca koca başkanlarla mücadele edebilir mi? Üstelik bir de kendisine edilen küfürler cezasız kalırsa, hakemin direnme şansı kalır mı?

* * *
KRAL ÇIPLAK!
Asıl gerçek; Türk futbolunun üç büyük kulübün ama öncelikle Fenerbahçe'nin baskısı altında inim inim inlemesidir. Fenerbahçe ne zaman sıkışırsa bir hakem muhabbeti başlatır. Geçen sezonun ikinci yarısında yapılan toplantıyı hatırlayın, bu sezon aynı filmi tekrar izlediğimizi göreceksiniz. Dolayısıyla Beşiktaş ve Galatasaray'ın isyanlarına "ağlıyorlar" diyeceksek ilk ağlama mırıltılarının Kadıköy'den yükseldiğini de delikanlıca söylemeliyiz. Kral çıplak vesselam!

BİLİCA'NIN İNSANLIĞI
Arabasıyla motorlu kuryeye çarptığı gün Bilica'yı kendi insanlık listemden çıkardım. Alkolünü içmişsin, ne işin var direksyonda... Adama çarpmışsın ne diye kaçıyorsun?
Sahadaki halini biliyoruz, penaltı noktasını eşeliyorsun, rakipleri tekmeliyorsun falan ama insan hiç değilse saha dışında biraz derli toplu olur.
Yuh olsun senin insanlığına.
Bu arada medyadaki kalemşörler tam uyku moduna geçmiş durmdalar. Guti'nin bilmem kaç promil alkolü günlerce konuşulmuştur. Lugano İstanbul polisini ayağa kaldırıyor, Bilica kuryeyi ezip geçiyor ve kimse üzerine gitmiyor.
Diyorum ya alem alem değil ki kral olsan ne yazar...

* * *
SAHADAKİ VEKİLLER
Süper Lig'in iki milletvekili var, biri Lugano, diğeri Emre. Bu çocuklar dokunulmazlık zırhına bürünmüşler!. Quaresma gak dese sarı, Guti hakeme yan baksa kırmızı, Lugano ya da Emre hakemi sahanın ortasında pataklasalar çıt yok. Tam bir eyyam pazarı. Yap yapabildiğin kadar.

* * *
GEZER, FENER
Bünyamin hoca ilk başlarda cesur bir hakemdi. Son zamanlarda huyu-suyu değişti. Özellikle F.Bahçe maçlarında kafası karışıyor nedense. Emre Belözoğlu karşısında ezikliği ise artık seminerlere konu oluyor. Bakalım bu komedi daha ne kadar sürecek!?

* * *
TORAMAN'IN YÜREĞİ YETER
Beşiktaş savunmasında en çok sorumluluk alan o. Tekmeye kafa uzatan o. Arkadaşları Emenike'nin yanına yaklaşamazken ilk 45'te kora kor mücadele edip pozisyon bulmasına izin vermeyen yine o. Emenike bir kez İbo'dan uzak Sivok'a yakın durumda topla buluştu ve golü attı. Hikaye bu kadar basit ve netken bazı Fenerbahçeli ve Galatasaraylı kalemşörler milli futbolcuyu infaz masasında meze yapmaya kalkıyorlar. Akılları sıra taraftarın gözünden düşürüp Beşiktaş'ın en istikrarlı oyuncusunun ayarını bozacaklar. Bir takım sözde Beşiktaşlı yorumcu da bu oyuna alet oluyor. Neyseki Beşiktaş taraftarı her şeyin farkında. Yürekli savaşçılarla, sahte okeyleri ayırıyorlar. Boşuna mı tribüne çağırırken "Kadıköy'de tekti, alayına yetti, adam gibi adam İbrahim Toraman" diye bağırıyorlar. Anlayan sivrisinek saz, anlamayana orkestra az!!!

* * *
HAYVAN HERİF!
KIarne hediyesi olarak babası G.Saray-Eskişehir maçına götürmüş minik Batuhan'ı. Bir hayvanın attığı şişe minik yavruyu ölümle burun buruna getirmiş. Bir annenin, babanın yüreğini çıra gibi yakacaktın. Ne diyeyim ben sana attığın şişenin bin katı kafana düşsün emi.

* * *
GÜNÜN SÖZÜ
Arzu öyle bir şeydir ki hiç doymak bilmez. Bir çok insanların hayatı, arzularını doyurma yollarını aramakla
geçer. Aristoteles

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor