İnsanlık suçu!

Milli maç nedeniyle çok önemli bir konuya "Tek Pas"ta yer kalmamıştı.
Dolayısıyla bu önemli konuyu şimdi ele almak zorundayız.
Beşiktaş Erkek Voleybol Takımı küme düştü malum. Sporun içinde böyle hüzünler de olabilir.
Keşke olmasaydı ama oldu işte. Önemli olan bu tür hüzünlerde kenetlenmek, acıyı paylaşabilmektir. Büyük camiaların yapması gereken budur.
Beşiktaş da büyük camia ve acısıyla yaşamayı biliyor ama bir grup çapulcu hem Beşiktaş'a büyük zarar verdi hem de bir insanlık suçuna imza attılar, siyah-beyazlı voleybolculara saldırdılar.
Sorsanız, sebep olarak takım sevgisini gösterirler. "Ayı, yavrusunu severken öldürürmüş" misali bir sevgi olsa gerek onların ki.
Sporun özünü kavrayamayan holiganların sevgisi de böyle oluyor işte.
Oysa spor dediğin kazanırken kibirden, kaybederken şiddetten uzak durabilmektir.

Asıl amaç kazanmak değil
Kiplig'in deyişiyle zafer ve yenilgi denilen hokkabazlara aynı şekilde davranabilmektir.
Bizim toprakların, yani Kırkpınar'ın sloganıyla da alta düştüm diye yerinmemek, üste çıktım diye sevinmemektir.
Yenenin de, yenilenin de pehlivan olduğunu unutmamaktır.
Her sonuç içinde olan bir oyunda kazanmanın asıl amaç olmadığını ne zaman anlayacak bu man kafalar bilemiyorum.
Bir takım küme de düşebilir ve buna en çok o sporcular üzülür, başkası değil.
Gelin görün ki mercimek beyinliler bunu bir türlü kavrayamazlar. Adam dövmeye kalkarlar.
Hiç utanmazlar.
Uzun sözün kısası bu yaptıkları gerçek bir insanlık suçudur ve hiçbir şekilde vicdanlara sığması mümkün değildir.
Şimdi birileri bu manzarayı kullanıp Beşiktaş'a çamur atmaya çalışabilir, o holiganların camiaya verdiği en büyük zarar da bu olacaktır. Beşiktaş düşmanlarının eline koz verdiler, ekmeklerine yağ sürdüler.
Gazaları mübarek ola!