07 Mayıs 2012 | Pazartesi

Hatadan dönünce

Tayfur hocayı anlamak mümkün değil. Karşında kaybedecek çok şeyi olan bir Galatasaray var ve kazanmak zorunda. Yapılması gereken tek şey; orta sahada rakibi bozacak koşan oyuncuları bir arada kullanıp ön tarafta hızlı adamları (Ör: Holosko) bırakmak.
Futbolun gerçeği bu kadar açık ve net. Peki Havutçu ne yapıyor; topsuz oyunda hiç olmayan Quaresma ve Simao ve Fernandes'i birlikte sahaya sürüyor.
Yapmak için evet ama bozmak için bu takım olmaz.
Senin şu maçta oyun kurmaya değil rakibin oyununu bozmaya ihtiyacın var. O zaman orta sahaya hükmedeceksin.
Aksi halde bir şekilde golü yersin. Çünkü orta sahada oynayıp adam kovalamayan 3 oyuncu demek maçı 8 kişi oynamak demektir. Beşiktaş'ın ilk yarıda başına gelen budur.

Maçın havası değişti
Yenilen ilk golde Cenk'e yapılmış bir faul olabilir, ikinci de ise tüm savunma hatalı. Bir takım aynı şekilde iki gol yer mi?
Fotokopi makinesi misiniz yoksa futbol takımı mı?
Beşiktaş ilk yarıda sahanın hiçbir yerinde etkili değildi.
Orta alanda yürüyen Simao ve adam kovalamayan iki vatandaşı arasında etkisiz kalan Fernandes çıkıp Pektemek ve Holosko girince maçın havası değişti.
Daha iyi oynayan, pozisyon bulan artık Beşiktaş'tı. Galatasaray panikledi. İki dakikada iki gol yemeleri o panikten. Üç gün önce Fenerbahçe'yi yenip Galatasaray'ı sevindiren Beşiktaş, bu defa tersini yaptı.
Hem finalleri yeniden başlama noktasına getirdi hem de Trabzonspor'u yakaladı.
Hep söylerim, Beşiktaş forması ağırdır. Küçümsemeye hiç gelmez.
Galatasaray 2-0'dan sonra maçın bittiğini zannetti. Bitmediğini acı bir şekilde anladı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor