Pivot santrfor şarttı

Milli maçlar arasından sonra lige yeniden dönüyoruz. Bu ara, başarısız bir grafik çizen takımların yararlanması açısından önemliydi. Gerek sakat oyuncuların toparlanması gerekse de form grafiğini yükseltmek fırsatı bu arayla gelmişti.
Bu takımlardan Galatasaray, bir de önemli ilave sakatla ve teknik direktörünün yokluğuyla bence fırsat kaçırdı. En küçük bir maç arasını kaçırmadan ülkesine giden Rijkaard'ın bu kez çok geçerli bir nedeni olmasına rağmen, epey uzun sayılacak bir süre yokluğu kendi saygınlığı açısından önemliydi.
Bu arada da 3 tam günü aşkın çalışmayan eldeki kadro, bence tembel, fırsat kaçırmayan öğrencileri ve hocalarını andırıyordu.

Çok transfer yapmakla...
Arda'nın sakatlığı son derece spekülatif ve agresif bir üslupla kamuoyunda tartışılırken, bilimsel gerçekler de cahilce gözardı edildi. Suni çim sahadan kaynaklandığı bile iddia edildi. Şu anda 14 ülkenin lig maçları suni çim sahada oynanırken, iddiaların komikliği net biçimde ortaya çıktı. Durup dinlenmeden her maçta 90 dakika varını yoğunu ortaya koyan bir milli oyuncunun anatomisinin bir noktada bu trafiği kaldıramayabileceği çok mu garip?
Diğer taraftan, geldikleri andan itibaren katkıları yok denecek kadar az olan Misimovic ve Pino'nun bu aradan sonraki çizgileri önemli.
Elde Elano varken Misimovic transferi son derecede yanlıştı. 5 senedir onlarca yabancı oyuncu transferinden sadece Baros ve Neill'in devamlılığı zaten hataları ortaya koyuyor. Çok transfer yapmakla başarı gelmez.
Misimovic yerine bir pivot santrfor alınsaydı bugünkü durumdan daha iyi bir noktada olmak çok daha olasıydı.
Tekrar etmekten bıkmayacağım bir konu da hâlâ bir genç oyuncunun takıma monte edilememiş olması. Bunun faturası tamamen teknik heyetindir. Cesur, yürekli hocalar, ortaya çıkardıkları gençlerle kariyerlerini perçinler.