Büyü bozuldu

Bu derbi, ligin zirvesinde beraberliklerin yaşandığı bir haftada alınacak 3 puanın iki takım için de hayati önem taşıdığı bir maçtı. Nitekim iki takım da maçın başındaki atak futbollarıyla bunun farkında olduklarını belli ettiler. Hagi'nin kontrollü ve disiplini elden bırakmayan oyun tarzı, iyiden iyiye takıma oturmuş gibi gözüküyordu. İlk 25 dakika sağ taraftaki Sabri ve Elano'nun etkili oyunlarıyla pozisyon bulmaya çalıştılar. Pino deparlarıyla Trabzon defansını zorlamaya çalıştı.
Hagi'nin ilk yarıda uygulattığı orta sahadaki presi, Trabzon'un iyi yaptığı pas organizasyonlarını bozdu belki ama G.Saray da kendi oyununu kuramadı. Bu durumda da gol arayışı ya duran toplardan ya da kanatlardan gelecek ortalara kaldı.

Cana'da baskı oluşturmuş
İkinci yarıya etkili başlayan trabzonspor oldu.
Ev sahibi olmasının avantajıyla baskıyı kurdu.
Hagi'nin bu aşırı kontrollü oyun yapısı, takımın ofansif gücünü neredeyse sıfıra indirdi.
Yapılan oyuncu değişiklikleri sadece isimlerle sınırlı kalıp, oyun düzenine olumlu katkı sağlamadı.
Üç haftadır yapılan oyuncu değişimlerine bakıldığında aynı isimlerin girip çıktığını görmekteyiz. Ya Hagi uğur yapıyor, ya da oyuncuların kondisyonlarını yeterli görmüyor. Bu özellikle Cana'da baskı oluşturmuş görünüyor.
Çünkü maç boyu gözü hep yedek kulübesinde, "Acaba yine ben mi çıkacağım" der gibiydi.
Bence Hagi haftaya Misimoviç'le başlamaz artık. Geçen iki haftadaki etkili oyunu göremedik.
Çünkü çok iyi bir Trabzonspor vardı. Özellikle ikinci yarı adeta "Bu maç berabere bitmez" görüntüsünü veren taraftı.
Maça başlarken ve de bu maç senin en önemli dönüm maçlarından biriyse, kesinlikle sadece galibiyeti düşünmeliydin. Çünkü zirveyi yakalamak için yüzde yüz galibiyet gerekliydi.
Bence bu mağlubiyet, kırılma noktası oldu.
Kabaran iştahları ve esmesi muhtemel şampiyonluk rüzgarını bayağı bir kesti....