05 Ekim 2010 | Salı

Aile salonu

Gerçekler söylenmediği zaman eskir.
O yüzden kendini yenileyen güzelliklere ve çirkinliklere baktım.

* * *
Cumartesi gecesi Fenerbahçeli Niang'a baktım önce. Onun oyunu kendi gerçeğiydi.
"Fenerbahçe ne zaman çöl olsa, bu adam su olur" dedim. "Hatta çeşme..." Rakip alana gürül gürül akmasına, daha iyi cümle bulamadım.

* * *
Şimdiki zaman, geçmiş zamanın aynasında fingirdeşirken...
Fenerbahçeli Kazım'ın alkışlarla oyuna girmesine baktım.
Sportif ahlaksızlığın itibar görmesi ilk değil ki.
Gelenekmiş, asaletmiş, hepsinin tanımını yapmayı bıraktım.
"Kazım gibileri de dünden yarına miras olsun" dedim.
Gururu kime ait olursa olsun.

* * *
Hiddink'e baktım, yanında keyfinin kahyası Oğuz Çetin...
"Maçları izlemiyor" diye eleştirilen Hiddink'in, Şükrü Saracoğlu'nda diyetini bozduğunu gördüm.
Oğuz Çetin'in niyetinin bozuk olduğunu zaten bildiğim içindir ki...
Oğuz Çetin'in takımı ile Milli Takım arasındaki gerçeği kara tahtaya yazdım.
"Kendi adamlarını Nuri Şahin'e tercih edenlerin bizde yeri yoktur."

* * *
Karabük maçındaGalatasaray'a baktım.
Kolay teslim olmanın korosuna!
"Bu kadar uysal ve çaresiz olmanın büyüklükle ilgisi yok" dedim.
Tohum; toprağa kafa tutmazsa büyümez.
Galatasaray ve Rijkaard arasındaki ilişkinin adını da televizyon dizisi yaptım.
"Geleceği olmayan aşk!"

* * *
Şenol Güneş'e baktım...
Beşiktaş maçında yaptığı usta hamlelere...
"Bu adam fındık kabuğundan gemi yapsa, yüzdürür" dedim. "İçine de, Trabzonspor takımını doldurur." Ondaki cesaretin, adamlığına hizmet eden bir gerçek olduğunu da bildiğim içindir ki...
Gecenin sonunda en çok onu alkışladım.

* * *
Schuster'e baktım...
Trabzon limanına, berbat bir beraberlik çıkarması yapan adama...
Korkaklığına 4 dikiş attım.
Bobo varken, Nobre gibi çağdışı bir adamla maça başlamak, Kartal'ı kuşa çevirmekti. Ya da ipi kendi boynuna geçirmek. "Paşa gönlü bilir" dedim.

* * *
Lider Bursaspor'a baktım, diğerlerine.
Gittikçe azalan kaliteye.
"Bu ülkede futbolun üst düzey oynandığını söyleyen varsa, onları yorumcu yapsınlar" dedim.
Ayakları birbirine dolanan futbolun el falına baktım.
Futbolda her şey son hızla kirlenirken, birinciliği futbol yorumcularına verdim..
Meseleyi tartışmayı da manken kılıklı kadınlara bıraktım.

* * *
Zavallı hakemlere baktım.
Korkaklara, kişiliksiz ve hükümsüz adamlara. Kendilerine tüküren de vardı, meydan okuyan da...
Başları öndeydi, düdükleri kilitli.
"Bu mu sizin adamlığınız?" diye haykırdım. Öbür yanım, "Boşuna bağırma Hakkı!" dedi...
"Sen ne kadar megafonsan!
Onlar o kadar sağır sana. "


* * *

Bu hafta sonunda ağzımı açtım, gözlerimi yummadım.
Ne yapayım, gerçekleri saklamaya kıyamıyorum.
Eğer rahatsız olan varsa...
Aile salonumuz da mevcuttur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor