08 Ekim 2010 | Cuma

Fareler ve kaptanlar

Bucaspor, kendisini Süper Lig'e çıkaran Özcan Kızıltan'ı elinin tersiyle itip, Bülent Uygun'la anlaşırken, nasıl ki emeğe ihanet ettiyse. Bülent Uygun'dan yediği kazıkla, bu ihaneti hak etti.
Süper Lig'e çıkmanın bedeli, takımı şampiyon yapan teknik adamı harcamaksa. Haksızlığın bedeli de harcanmaktır. Bülent Uygun 18 futbolculuk transfer hesabını, gelecek yıllar için Bucaspor'a armağan ederken.
Tarihi bir borçlanmayı da bahşiş olarak bıraktı.
Eeee hayat böyle...
Herkesin bumerangı kendine dönüyor.

***

Bülent Uygun, kendisine daha uygun bir koltuk bularak, belki birkaç yüz bin dolar daha fazla para kazanmış olabilir.
Ama neler kaybettiğini sezon bitmeden anlayacak. Hiçbir güç, böyle oryantal bir manevrayı ayakta tutamaz! Bütün namuslu yürekler, bu çirkin alışverişe pankart açtı emin olun.
***

Gelelim Eskişehir'e...
Onların bu sportmenlik dışı alışverişten nasibini almayacağını mı sanırsınız?
Her şeyin galibi zaman. Eskişehir gibi bir takım, başka takımın başındaki teknik adamdan medet umacak kadar küçülüyorsa...
Onların büyüklüğü de, Bülent Uygun'a uygun demektir.
Birbirlerine zaman içinde daha çok yakışacaklar.
Özellikle de yıkılırken...
Çünkü yanlışlıklar üzerine imal edilen yapıların, ayakta kaldığı pek görülmüş değildir.
***

Her şeye rağmen Eskişehirspor taraftarının, bu çirkin alışverişe karşı duracağına eminim.
Onlar ki, bu ülkede Anadolu devriminin ilk işçileridir.
Onlar ki, kişiliksiz bir teknik adamın egemenliğine boyun eğmeyecek kadar gururludur.
Maç kazanmaktan çok daha anlamlı değerler olduğunu, onlar bizden iyi biliyor.
***

Bu meseleden çıkan sonuç... Bazı kaptanlar gemisini farelerden önce terk eder. Bazı takımlar, takımını yüzüstü bırakanları el üstünde taşıyarak, kendi asaletini terk eder.
***

Bu meselenin futbol gündemini belirlemesine gelince... "Küçük insanlar bazen, büyük
izler bırakır."



* * *
ARDA TURAN GERÇEĞİ
Arda Turan, ligin ilk yarısını kapattı.
Sakatlığın tüm sebepleri saha içinde değil, saha dışında Arda Turan'ı sakatlayan ilk kişi Adnan Polat'tır.
Ondaki sorumluluk ipini çeken adam. "Arda ve diğerleri" gerçeğini, Galatasaray'da harekete geçiren başkan! Arda'nın kendisine iyi bakmadığını cümle alem görürken, gerçekleri görmesi gerekenler gözlerini kapattıysa. Her şeyin sebebini milli takımda ve Florya'da aramak mızıkçılık olur. Gerçeklere karşı başkaldırı unutulursa, futbolcuyu yerden kaldırmak zor olur.
Ne olduysa, kaptanlık masalından sonra oldu zaten.
Çok yetenekli bir genç, vereceklerinin yarısını ziyan etti.
Diğer yarısını da sakatladı.
Kala kala sükseli bir siluet kaldı.

* * *
ÖMER ERDOĞAN: SİMYACI
Bursaspor'un her maçında aynı özveri, aynı ruh.
Yüzündeki ifade yeminli.
Formasındaki ter, yağmur altından çıkmış gibi.
Genç yaşta her şeye ulaştığını zannedip, havaya giren futbolculara inat.
Asla ulaşamayacağı bir gerçeğin peşinden koşuyor sanki.
Daha güzelini arıyor, daha iyisini. Ömer Erdoğan bu sezon da Bursaspor takımının en iyisi.
Tribünlerin alkışını isteyenlere, tribünler gönlünü verir. Ömer Erdoğan öyle biridir.
Yaralı arkadaşını sırtında taşıyan, yaralı askerler gibi.

* * *
PRİMLER KALKSIN
Bugün milli takımdaki primlerin kaldırılması tartışılıyorsa. Aykut Kocaman'ın eseridir. Aykut Kocaman, teknik adamlıkta gösteremediği etkiyi, prim konusunda gösterdi.
Bu da gösterdi ki, teknik adamlargazetecilerden daha etkili. Bu demektir ki, gazeteciliğin tanrısını oynayanlar, burnundan kıl aldırmayan yorumcular, gündemi belirlemek için başka yolları deneyecek.
Yeni rollere soyunacaklar, başka şeyler giyinecekler!
Milli futbolculara gelince...
Onlar da, bıraksınlar artık bu prim ayaklarını.
Biraz da amatör ruh prim yapsın!

* * *
MEHMET TOPUZ VE TABATA
İkisine de çuvalla para ödendi.
İkisine de istemedikleri kadar şans verildi. Peki onlar ne verdi?
Koca bir hiç!
O kadar koşuyorlar da, bir arpa boyu yol almıyorlar.
Kendilerini takımlarına karşı borçlu hissettiklerini de pek sanmıyorum.
Peki, neden bu kadar ayrıcalıklılar?
Pahalı etiketlerin etkileri de pahalıdır.
Transfer yaparken, hesaplı ve seçici olmayı sevmeyenler..
Kazık yemeyi seviyorlar.
Eee bizlere de afiyet olsun demek düşüyor.

* * *
TURKİSH KEBAP!
Schuster, gazetecilere kasıklarını işaret ederek, "gelin bunu çekin" demiş. Geldiği ülkeye bu kadar kolay uyum sağlayacağını hiç tahmin etmemiştim!

* * *
BİR ÖNERİ...
Gördüklerini çalmayan hakemlerin dudaklarını lokal anestezi yapmadan birbirine bağlayalım.
Biraz da onların anası ağlasın!

* * *
İKTİDARSIZLAR!
Adamlık vasfı aranmayan ülkelerde. Ekrandaki yorumculukta iktidarsızlık iktidar
olur... Popüler yavşaklık da baki kalır!

* * *
HAFTALIK
Galatasaray'da enkaz temizleme işlemleri henüz başlamadı.
Hurdalar yerli yerinde.

***
Trabzon'da hakemliğin canına okuyan Kuddusi Müftüoğlu, son olarak hangi kitabı okudu acaba? HHH Yılın uçan balonu.
Galatasaraylı Ali Turan.

***
Bursaspor'un kötü futbolu...
Liderlik ateşine usulca sokulan benzin bidonudur.
Uyarması bizden!

***
Hamit Altıntop'a göre Mesut Özil'in arkasında lobi var.
Nuri Şahin'in önündeki Oğuz Çetin duvarı için de, bir şeyler söyleseydi keşke. HHH Gördüğüm en sempatik kulüp başkanı.
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener...

***
Galatasaray'da Elano idmana çıktı.
Ne acelesi vardı, devre arasını falan bekleyebilirdi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor