05 Kasım 2010 | Cuma

Siz istemezseniz

Her takım kendine göre büyüktür de, İstanbul'un egemenliğini kalıcı kılmak için üç büyükler gerçeği üretilmiştir.
Ülkenin sırtına "yük" olsun diye belki de.
Medya bunlara çalışır.
Kulüp yazarlığı adı altında ırkçılık bunların eseridir.
Devlet üzerinden, yetimin öksüzün hakkını en çok bunlar yemiştir.
Vergi hak getire.
Bunlar sığınmıştır, politikacıların koltukaltına.

***

Şiddeti en çok bunlar körükler.
İşlerine geldiğinde, hafızaları silmekte bunların üstüne yoktur.
Yabancı futbolcu sayısını artırıp, Türkiye'de altyapının canına okuyan bunlardır.
İstedikleri gazeteciyi hapse atmak yetkisinin peşindedir de, en çok bunların başkanları ağlar.
En çok bunların yöneticileri sızlanır.
Hakemleri etki altına almak için, en çok bunların futbolcuları söz alır.
Gerçeklerinin önü sakatsa da, düşlerinin arkası sağlamdır.
En kolay çocukları kandırırlar.
Altına batırılmış paslı tenekeleri andırırlar bazı zamanlar.
Ayıplanan bütün çirkinler, bunların bünyesinde barınır.
Toplumu telaşa sürükleyen sirenleri bunlar çalar.
Bunlar çalar, bunlar oynar.
Hepsi de şampiyonluk müptelasıdır, nasıl gelirse gelsin.
Hoş gelsin, safa gelsin.
***

Büyük takımlar küçük işlerle uğraşmaz diye pankart açarız da, bizim için bildiri yayınlarlar.
Kötü futbol adlı şeytandan kendileri sakınmayıp, talih meleğini bekleyen de bunlardır.
Sistemden adaletsizlik bekleyen de.
Hayalleri kulağa hoş gelse de, her yıl Avrupa'dan elleri boş gelmekten gocunmazlar.
***

Şimdi Bursaspor'un Avrupa'da gol atamamasını, "bizden başkası yalan" şeklinde yorumlamaları, sistemi tümüyle lehine çevirmenin anonslarıdır. Neymiş, ligin 11. haftasında üç büyüklerin, puan cetvelinin ilk 3 sırasında hâlâ yerleri yokmuş. Olur, olur merak etmeyin.
***

Onların muhtaç olduğu kudret sizlerde mevcuttur. Siz istemezseniz, bunlar olmazdı zaten.

* * *
İNSANLIK ÖDÜLÜ
Eylül ayında Karşıyaka ile yaptıkları maçtan sonra trafik kazası geçiren, nişanlısını o kazada kaybeden Mersin İdmanyurdu futbolcusu Mustafa Aydın, İstanbul'a getirildi.
Bir süre İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nde yoğun bakımda kalan genç futbolcu, şimdi gözlerini açıyor, elleri ve ayakları tepki veriyor.
Bu bakımın bütün masraflarını Futbol Federasyonu üstlendi. Sadece bunun için bile Mahmut Özgener çok şeyleri hak ediyor. Öncelikle teşekkürlerimizi.
Sistemin, popülerlik üzerine kurulduğu...
Ekrandaki pozisyon züppelerinin, kendileri gibi züppelerin derdine düşüp, adamlığı öldürdüğü ve böyle gençleri yok saydığı bir düzende... Mahmut Özgener ve arkadaşlarının bir canı kurtarmak için gösterdiği çabanın ödülü vardır.
İnsanlık ödülü.

* * *
NE GÜNLERE KALDIK
Bir yanda futbolcusuna sövgüyle saldıran Schuster... Öte yanda antrenörüne kafa atmaya teşebbüs eden Fatih Tekke...
Ortada kuyu var, yandan geç.

* * *
SATAN SATANA
Güiza' nın ilk eşi berbat bir suçlama göndermiş. "Güiza kokainmandı!" Bize ne canım! O kendi
tasarrufu!

* * *
AĞLAMA DUVARI
Aykut Kocaman, teşhisi koymuş. "Travma henüz atlatılamadı." Yalan hayallerle takımınıza ip atlatacağınıza, travmayı atlatsaydınız. Siz bu takımın geçen sezon ikinci, bu sezon birinci adamı değil misiniz? Yoksa, teknik adamlığın sadece pahalı yabancı
transfer kapısından mı sorumlusunuz?

* * *
AH BE SADRİ BABA AH!
Kadının biri denize düşüyor, boğulmak üzere.. Bunu gören adamın biri eşyalarını kıyıda bırakıp, kadını kurtarmak için denize atlıyor. O sırada başka bir adam gelip, denize atlayan adamın eşyalarını kaçıp gidiyor. Bu meseleden çıkan sonuç. Kadını kurtarmak için denize atlayan adam, radyodan maç dinleyerek büyümüş çocukluğunun adamı. Yani Sadri Alışık. Eşyaları alıp kaçan adam da, televizyonlardaki yorumcuları dinleyerek büyümüş şimdiki zaman adamı.
Yani kapkaççı!

* * *
VOLEYBOL BANKASI
AMilli Voleybol Takımı'nın Dünya Şampiyonası finallerine bakınca, doğru adımlarla hedefe yürüyen takım gerçeğini görüyoruz.
Altyapının önemini.
Doğru yönetilen kulüplerin, milli takıma nasıl hizmet ettiklerinin belgesini.
A Milli Bayan Voleybol Takımı'nın sponsoru VakıfBank, 25 yıldır VakıfBank Güneş Sigorta olarak voleybolun emrinde.
Ama VakıfBank Genel Müdürü Süleyman Kalkan ve sportif kurmayları, bu sporun gerçek yerini bulması için bir hamle daha başlattılar.
Onlar voleybolu, sosyal sorumluluk projesi olarak ileri götürürken, biz de emekleri görelim istedim.
Voleybol sporu bizim çocukluğumuzdan kalan en masum spordur. Büyümek
onların hakkıdır.

* * *
GENÇLİK ÖLÜLERİ
Türkiye' deki altyapı hocaları, gözünü Almanya'ya dikti.
Milli takıma futbolcu bakıyorlar. Mesut Özil'den sonra bu pazarı genişlettiler.
Türkiye'deki gençlere güvenmeyenler, gurbetçilerle Türk futbolunu ayaklandıracak öyle mi?
17 yaşındaki genci A takımda oynatmaktan korkanlar, Mesut Özil yaratmak için, kaç yıl bekleyeceklerini biliyor mu?
Bu ucuz gösterilerin kimseye hayrı yok.
Bizim ülkemizdeki gençlik ölüsünden de teknik adamlar sorumludur. Gençliğin önüne
kurulan yabancı barajlardan da.

* * *
HAFTALIK
Futbol Federasyonu yetkisiz menajerlerle ilgili çalışma başlattı. Futboldaki pislik radyasyonunu püskürtmek için geç bile kalındı.

* * *
Eskişehirli Batuhan'ın yeni sevgilisini tanıttığı televizyon sahnesinde oturma biçime baktım da. Onun görgüsüz halinin birkaç yıl sonrasını da gördüm.

* * *
Galatasaray'ın yeni kondisyoneri Melchiorre, "Bu takım yatmış" diyor. Yatıran mı suçlu? Yoksa antrenörünü göndermek için yatan mı?

* * *
Bucaspor'a sezon başında 26 futbolcu transfer ettiren Bülent Uygun'un adı menajerlikle de anılıyor. Eskişehirspor taraftarının adaletini göremedik. PDFK'nın adaletini göreceğiz bakalım.

* * *
Hakemlik Avrupa'daki bir adamla itibar görecekse. Ülkemizdeki nadide hakemsizlik
koleksiyonu ne iş?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor