Alın teri ve balon

Son yazacaklarımızı en başa yazalım: Trabzonspor Ziraat Türkiye Kupası'nı emeği ve alnının teriyle kazandı. Fenerbahçe ise kupa finalinden daha başı önde ayrıldı. Sarı- lacivertli takımın 27 yıllık kupa özleminin, takım üzerinde bir baskı oluşturduğu bu 90 dakikada net bir biçimde görüldü.
Nitekim Fenerbahçe, sezon boyunca oynadığı bol ve isabetli pas düşüncesinde bile başarılı olamadı. Üstelik eğrisi doğrusuna gelip, Alex'le 0 öne geçmesine karşın başarısızdı.
Böyle yazmamın sebebi malum, İspanyol balonu...
Trabzonspor-Fenerbahçe maçına bakıp, beğenilmeyen Umut'la Güiza'yı karşılaştırın, balonun ne denli büyük olduğu net olarak anlaşılır.
Yeniden maça dönersek... Son derece istekli bir Trabzonspor vardı sahada... Şenol Güneş, Emre-Selçuk arasındaki pas bağlantısı ve yardımlaşmayı kesmek için Engin'i içeri çekip, Engin-Selçuk yaparken, bu bölgede görev yapan Colman'ı sol dışa aldı.

Daum daha ne bekliyor!
Aslında bu plan oynama istekli olmayan Fenerbahçe'yi durdurdu ama Trabzonspor'un efektif hücum yapmasına engel oldu. Ne zaman ki Engin sol kanada Colman içe geçti, Engin, Gökhan-Mehmet Topuz ikilisinin fazla ileri çıkmasından faydalanarak etkili oldu. Trabzonspor'un gollerinin o bölgeden gelmesi bunun bir kanıtı. Lugano ve Volkan'ın direncine rağmen, Özer, Mehmet Topal, Alex, Emre gibi ofansif oyuncular verimli olmayınca şemsiye tersine döndü. Güiza'yı bu oyuncular arasına saymıyorum. Ne hikmetse onu bir tek Daum anlıyor. Bakalım Güiza'yı yanlış anladığını ne zaman fark edecek. Bunun için lig treninin kaçmasını mı bekliyor acaba!