Sessiz çığlık...

İlk 30 dakikada 4-0 olan bir maçın teknik anlamda artı ve eksilerini ortaya koymak sezonun ilk maçında iki takımı da yanılgıya sürükleyebilir. İşte bu yüzden bu maç özelinde bazı noktalara vurgu yapmak gerekiyor.
Önce seyircisiz maçların futbol keyfini yerle bir ettiğini bir kez daha belirtelim.
Futbolu yönetenler mutlaka ceza yönetmeliğinde bir değişiklik yapıp, bu sevimsiz görüntüleri ortadan kaldırmaları lazım. Şimdi gelelim çarpıcı noktalara... Fenerbahçe'de Semih kadronun vazgeçilmezleri arasında olduğunu Antalyaspor maçında yine kanıtladı.
Ona aşılanacak güven çok önemli. Kadroda varsa Fenerbahçe'nin gol noktalarında elinde her zaman bir çilingiri var demektir.
Bunun yanında Alex'in en iyi anlaştığı forvetin Semih olduğu gerçeği yine ortaya çıktı.
Alex varsa, Semih de olmalıdır.
Ayrıca Semih, "nöbetçi golcü" rolünü sadece Fenerbahçe'de değil, Türkiye'de en iyi sergileyen futbolcudur.

Emre Bölezoğlu alternatifsiz
Fenerbahçe'de savunma kurgusu içinde Lugano ve Gökhan Gönül'ün olması, savunma gücünü katladığı gibi Bilica ve Santos'un zayıf noktalarını ortadan kaldırıyor.
Keza orta alanda Emre Belözoğlu bu takımın yaratıcı gücü olduğunu gösterirken, alternatifsiz olması Fenerbahçe adına ciddi bir handikap olarak ilerleyen haftalarda kendisini gösterecektir. İlk 15 dakikada maç 2-0 olduğu için konuk ekibin görüntüsü konusunda yorum yapmak zor. Ancak iki kanatta, özellikle de İlkem'in koruduğu sol kanatta sıkıntı var.
Savunmanın da yapılanması lazım. Tek olumlu görüntüleri ilk yarıda kopan maça, inatla 2. yarıda tutunmaları. Bu Antalyaspor'a gelecekte ciddi puanlar kazandıracaktır. Gecenin özeti, gecenin golcüsü Semih'in "Sessiz Çığlığı" oldu desek yanlış olmaz.