Vay, vay, vay...

Bursa, Eskişehir karşısında öyle bir tempo yaptı, öyle bir mücadele ortaya koydu ki "Vay, vay, vay" demek kaçınılmaz oldu. Hemen hemen tek yönlü bir maç oynandı desek yanlış olmaz.
Yeşil-beyazlı ekip, Sezer'in golüyle 19. dakikada geri düşmesine karşın, ofansif düşünceden geri adım atmadı. Bu oyun felsefinde ofansif girişimlerde son bölüm hariç olgunluk yoktu belki ama sabır, ısrar ve inanç vardı. Eskişehir'in yorulduğu ve savunmasına iyice yaslandığı son 30 dakikalık bölümde ise Bursaspor'un ofansif ağırlığı hissedildi.
Oyunun başında gerçek görüntülerinden uzak oynayan sağda Volkan, solda Ozan bu bölümde öne çıkmaya başladı ve her iki oyuncu da birer asistle skora doğrudan etki etti.
Bursaspor'un oyunun başlarında gol noktalarında zorlanmasında Eskişehirspor'un kanatları kapatarak yaptığı kademeni savunma düşüncesinin payı vardı. Kanatlar çalışmayınca bu kilidi açmak adına en etkili oyuncu İnsua'ydı. Arjantinli, savunma arkasına attığı toplarla, skora etki edecek oyuncu olduğunu ortaya koydu.

"ÇOK MU OLUYORUZ!"
İnsua , 90 dakikalık kondisyona ulaştığında Bursaspor'a büyük katkı yapacaktır.
Yerine giren Nunez'in de ne denli iyi oyuncu olduğunu attığı gol ve ikinci golün başlangıcında kanıtladı.
Ev sahibi ekibin sıkıştığı bölümde imdadına yetişen duran toplar ise bu kez Bursa'ya hayat vermedi.
Çünkü rotasyon nedeniyle dinlendirilen Ömer Erdoğan'ın yokluğunu Bursa bir hayli aradı.
Sonuçta Bursaspor İvankov'un bireysel hatasıyla geri düştüğü maçta, inancını hiç yitirmeden mücadele ederek, maçı çevirdi. Bu, yeşil-beyazlıların hanesine yazılacak önemli bir artı.
Ancak bir gerçeği de ortaya koyalım: Eskişehir Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, sakatlık ve Sezer'in hastalığı nedeniyle oyuna isteği gibi müdahale edemedi. Buna karşın önemli kontralar bulması, Bursa hanesine yazılacak eksiydi.
Her şeye karşın, ligde ilk dört maçta, 12 puan toplayan Bursa, Türkiye'ye sanırım şu mesajı gönderdi: "Çok mu oluyoruz!"