01 Haziran 2010 | Salı

Üzülüyor insan

Fenerbahçe'nin mali genel kurulunda öne çıkan tavırdan ötürü kaygılandım, ülkemin futbolu ve kurumları adına. Çünkü başta Hakan Bilal Kutlualp olmak üzere muhalefet yapanlar, yönetimin performansını sadece futbol takımının başarısıyla ölçtüler, kulübün tüm diğer branşlardaki ezici üstünlüğüne ve o branşlarda harikalar yaratan sporcuların emeğine saygı göstermediler.
Buna karşılık Aziz Yıldırım ise bir "Aziz"miş gibi davrandı, yanlışlarını kabule yanaşmadı, eleştirilerin tümünü bir torbaya koyarak öz eleştiri yapmaktan kaçındı.
Böylece Fenerbahçe futbol takımının üç sezondur şampiyon olamamasının ana nedenini oluşan gizli ittifaklara bağlayarak "Güçlüysen sevilmezsin" formülüyle açıklamaya çalıştı.
Hep "F.Bahçe irinlerinden arınarak evrensel normları benimsemedikçe, Türk futbolu uluslararası arenadaki yerini alamaz" diyorum.
Peki son 10 yılda tesisleşmedeki başarılarıyla kulübünü dünya devleri arasına sokan, inanılması güç transferleri gerçekleştirerek 'Fenerbahçe' adını dünya futbol kamuoyuna ezberleten başkan, öz eleştiriden ürker ve her eleştiriyi "Düşmanlık" olarak yorumlarsa...

Şarklı yönetimi terk edin
Buna karşılık, "İyi yönetmiyorsun, ben daha iyisini yaparım" iddiasındaki muhalefet de koca kulübün tüm başarılarının üstüne (futbol takımı ligi ikinci bitirdi gerekçesiyle) çizgi çekerse, insan nasıl üzülmesin?
Haydi, muhalefeti anladık. Ama Aziz Yıldırım'ın bunca deneyime rağmen hatada ısrarlı olması anlaşılır gibi değildir. Kaldı ki sayın başkanın kendisine, deneyimlerine ve hedeflerine yakışmayan yanlışları, tutumu bunlarla da sınırlı kalmıyor. Hâlâ "Biz takımı kurarız, daha sonra malzemeye göre hoca gelir...
Önce transfer, sonra hoca" diyebiliyor.
Evrensel başarılara ulaşmanın yolu bilimsel davranmaktan geçiyor. Her hocanın sistemi ve bu sisteme uyacağına inandığı futbolcular vardır. Ama siz bilime sırtınızı döndünüz.
Zico, Aragones ve Daum'la yola çıktığınız sezonların 4 tanesinde yıkıldınız. Milyon dolarlarla alıp, doğru dürüst verim alamadan yok pahasına elden çıkardığınız veya göndermeye çalıştığınız futbolcuların kaynakları nasıl erittiğini de en iyi siz biliyorsunuz zaten.
O halde bu "Şarklı" yöntemi terk edin artık.
Aykut Kocaman'a unvanına denk düşen yetkileri verin. Hocayı o, transfer edilecek futbolcuları da iş tanımında anlaştığınız yeni hocanız tayin etsin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor