Acıların Bebe'si

Hani derler ya; onun başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemiş!
Tıpkı Bebe gibi...
Daha doğarken feleğin sillesini yemiş...
Gözünü bu dünyaya açtıktan (1990) birkaç ay sonra ailesi tarafından terk edilince bakımı, büyükannesine kaldı. Büyükannenin sahiplenmesi 12 yıl sürdü, daha sonra mahkeme kararıyla kilisenin yetimhanesine verildi, bahtı kara Brezilyalı! Ve sonra Lizbon'un dışındaki bir barınağa bırakılan Bebe, yerel bir takımda oynarken katıldığı Avrupa Sokak Futbolu Festivali'nde 6 maçta 40 gol atınca Evsizler Dünya Kupası'na çağrıldı.
Bu kupada da flaş gibi parlayan Bebe'yi Estrela de Amadora kulübü kaptı. İlk yılında, 26 maçta 4 gol kaydeden Bebe'ye Portekiz Birinci Lig takımlarından Vitoria Guimaroes 5 yıllık imza attırdı. Bu takımın 6 maçında rakip fileleri 5 kez havalandırınca sözleşmesine "9 milyon euro'ya serbest kalır" maddesi konulan Bebe, Manchester United'ın hocası Ferguson'a önerildi.
Kendini dünya devi İngiliz kulübünde bulan Bebe, bu ünlü kulüpte de kalitesini gösterdi. İlk golünü Carling Cup maçında, ikinci golünü ise Bursaspor'a attı.

Onun gibisini bulmak zor
Açıkçası Bebe, yetenekliydi ve şansı "yürü ya kulum" demeye başlıyor gibi oldu.
Son durak Beşiktaş'ta en büyük patlamayı yapacağı şansı, sergilediği yetenekleriyle yakalamıştı.
Beşiktaş Teknik Direktörü Carvalhal, hayran kaldığı Bebe için şöyle diyordu: "İnanılmaz yeteneğe sahip. Oyunu onun üzerine kurmayı planlıyordum. Sistem ve taktik düşüncemde önemli kozlarımdan olacaktı.
Güçlü fiziği ile toplu ve topsuz oyunda hep olan, hareketli, her an golü düşünen bir forvet. Sakatlanmasaydı, Türkiye'de en çok konuşulanlardan olacaktı. Onun gibi birini bulmak çok zor."
Acılar içinde doğup, kimsesiz büyüyen, feleğin tokadından bir türlü kurtulamayan "acıların çocuğu" Bebe'nin günahı ne dersiniz, acaba? Allah bilir!