Hedef büyük ise!

Beşiktaş, ilk haftalarda hatlar arasındaki uzaklık nedeniyle oyunun hakimi olamıyordu.
Sonraları bu mesafe kısaltılıp, Ernst, Fernandes, Veli'den oluşan orta saha, birbirine yakın oynayıp, yoğun pas trafiği oluşturunca Beşiktaş, oyuna ağırlığını koymaya başladı.
En büyük etkinliği Almeida, Quaresma ve Simao üçlüsü gösterdi.
Özellikle Fernandes'le takımın oyun çehresi değişti. Tekniği, sakinliği, çabukluğu, rakip kaleye cesaretle gidişi, özgüveni mükemmel. O durunca Beşiktaş etkisini yitiriyor, gol pozisyonları oluşturma sayısı düşüyor.
Almeida, Quaresma ve Simao'nun yokluklarına kendi içinden çözüm bulunabilir ama Fernandes'in alternatifi yok.
Mete Düren ile Carvalhal'in "transfer yapmayacağız" sözleri, büyük hatadır. Portekizli yıldızın sezon sonuna dek aynı performansı göstermesi mümkün değil. A.Gücü maçında olduğu gibi. Kaldı ki Fernandes de yorulup formdan düşebilir, sakatlanabilir, ceza da alabilir!

BUNUN ADI YETERSİZLİK
Beşiktaş özellikle Avrupa'da hedef büyütmek istiyorsa 'yıldız' transfer takviyesi yapmak zorundadır. Quaresma'sız kazanılan lig maçı olabilir, oluyor da. Ama Q7'siz, Fernandes'siz, Simao'suz, Almeida'sız Beşiktaş Avrupa arenasında yok olur...
G.Saray maçında 23 gol girişimi olan Beşiktaş'ın 0-0 berabere kalmasının, 21 gol girişiminin olduğu Karabük maçını ancak 1-0, 20 gol girişimi yaptığı Eskişehir maçını 2-0 kazanmasının, A2'den 6 takviyeli Ankaragücü maçının 8 gol girişimiyle golsüz sonuçlanmasının nedenleri; forvetlerin beceri yetersizliğidir.
Bu yetersizlik Avrupa sahalarında yolu kısaltır!
Beşiktaşlı sorumlular bile UEFA Avrupa Ligi'nde direkt olarak 'hedefimiz şampiyonluktur' diyemiyor, kem-kümle gidebilecekleri yere kadar gideceklerini söyleyebiliyorlar...
Neden? Çünkü, UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu için yetersiz olduklarını kendileri de biliyorlar ama söyleyemiyorlar. Acı ama gerçek!