09 Temmuz 2010 | Cuma

Alternatifli kadro planı

Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü Bernd Schuster'in iyi yolda olduğunu düşünüyorum. Alman hoca takımı başarıya götürmek adına doğru bir yöntem uyguluyor. Yapılan iki hazırlık maçını sanki dört maçmış gibi kullanan Schuster her devrede farklı takımlarla sahaya çıkarak tüm oyuncularına şans veriyor. Schuster'in kafasındaki şey, kadroda her pozisyon için alternatif oluşturmak ve geniş bir ekip ile sezon içinde sıkıntı yaşamadan mücadeleyi sürdürmek. Beşiktaş bu sezon lig, kupa ve Avrupa'da önemli bir mücadeleye girişecek. Bu zorlu yolda hiç kuşkusuz birçok oyuncuya ihtiyaç olacak. Sezon içinde sakatlık ve formsuzluk gibi durumlarda farklı isimlerin formayı giyerek üzerine düşeni yapması gerekiyor. Kara Kartal geçtiğimiz sezon kadrosunda, sahaya çıkmak için hem mental hem de fiziksel olarak hazır olan çok fazla futbolcusu olmadığı için, çok büyük problemler yaşadı. Dar kadro ve kriz anlarında sahaya sürülen oyuncuların hazır olmaması şampiyonluk yolunda darbeler alınmasına ve zirveden uzaklaşmaya neden oldu. Schuster bu sezon öngörülü ve tedbirli davranıyor. Kadrosunda yer alacak her oyuncunun ilk 11'de oynayacak duruma gelmesini istiyor. Sezon içinde de antrenmanlarda kim iyiyse, kim hocanın gözüne girerse o formayı giyecektir. Schuster'in bu planı Beşiktaş'a bence çok şey katacak. Avusturya kampında oynanan iki hazırlık maçından ilkini izledim. Bence ilk dikkat çeken konu, oyuncuların takım ruhunu ve ahengini yakalamış olmaları. Kuşkusuz ortaya konan futbol kimseyi tatmin etmedi. Fakat zaten bu maçlarda takımın sezona hazır gibi sahaya çıkmasını beklemek büyük yanlış olur. Futbolcular Schuster'in taktiksel beklentilerini yerine getirmeye çalıştı ve bu yeni taktiğe alışmak zaman alacaktır. Beni asıl mutlu eden biraz önce de belirttiğim gibi takım ruhu ve birliktelik duygusunun üst seviye de olması. Bu zaten Beşiktaş'ın daha iyi duruma gelmesi için en büyük itici güç olacaktır.

Kupa ve değişen futbol

Dünya Kupası bize futbolun ne kadar değiştiğini ve eski günlerdekinden ne kadar farklı bir noktada olduğunu gösterdi. Kupaya katılan tüm takımların güçleri birbirine yakın. Geçmiş dönemde büyük futbol ülkeleri ile diğer ülkeler arasında büyük uçurum vardı. Bu uçurum farklı skorlu maçların ortaya çıkmasına neden olur, büyük takımlar kolaylıkla turlar atlardı. Ancak kupalarda mücadele eden favori olmayan ülkeler modern dünyanın teknolojik imkanları ve görev alan çok kaliteli teknik adamlar sayesinde futbolun doğrularını öğrenmeyi başardılar. Artık tüm ülkeler taktik yapıları ile doğruları sahaya yansıtıyor, rakibine açık vermiyor ve oyun alanına yerleşimi ile güçlülerin yetenek artısını ortadan kaldırıyor. Bu yüzden Dünya Kupası'nda takımların birbirlerine büyük üstünlükler kurduğu maçları çok göremedik. Her takım karşılaştığı rakibini mağlup edebilme olasılığını elinde bulundurdu ve bunu yapabileceğini gösterdi. Bu turnuvada olmayacak ama çok yakında hiç hesaba katılmayan sürpriz bir ülkenin mutlu sona ulaştığını görebiliriz. Son sözüm, Dünya Kupası'da yaşanan hakem hatalarına. Hakemler gerçekten çok kötü turnuva geçirdi. Yapılan böylesine büyük hatalar hiç kuşkusuz turnuvaya damga vurdu. Bütün bu yaşananlardan sonra FIFA'nın teknolojik imkanları kullanarak hataları en aza indirmeyi ciddi biçimde düşünmesi gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor