Neyse o işte!

Nasıl bir ruh var bu futbolcularda anlamış değilim. Şenol hoca "Oynamayın" demiş olamaz! Böyle şey olur mu? O formaya saygı duyacaksın. Çok vukuatlı bu kadro çok. Elbet bir gün hesaplaşması olur bunun. Rüyada görürsünüz o formayı. Bu nedir? Hangi ölçüye uyar bu futbol? Sorumsuz, şımarık, saygısız adı neyse o işte. Geçen sene hedeften koparan "şey" Çok maç sayarım 'şey'in gölgesinde kalan. 0-3'lük Sivas maçı, Kasımpaşa faciası. İki teknik direktör'ün kellesini aldılar. Bir şey yapmalı Şenol Güneş. Bir şekilde bu virüsten takımı temizlemeli. Futbol yok ki neyini anlatayım? Antalya oynadı, Trabzon seyretti. Kaleci Onur çok iyiydi. Golün her türlüsünü kurtardı. Dörtlü savunma şeklen oradaydı. Öndeki altılı hiçbir şey oynamayınca sıfıra vurdular. Arada dinlendiler fakat bir şey fark etmedi. Geçen her dakika biraz daha tükendiler. Önceki oyunlarda rakip kale tarafını sıkıştırırdı Trabzonspor. Dün gece kendi kalesine gömüldü bordo-mavililer. Yorgun, bitkin bir halleri vardı.

İlk maçın eforuyla
Hava sıcaklığı ve ortam futbolcuyu etkiler bilirim. İlk maçın skoru, Antalya'nın güzellikleri işi hafife almış olmalılar. Teknik olarak ne söyleyeyim Teofilo'yu yine oynatmamış hocam. Yerine tercih ettiklerinin bir olumlu hareketi yok. Umut-Burak ve ufaklık tek tek saydım. Yok işte. Ceyhun için bir kelime yazmam. Hiçbir şekilde o mevkiinin futbolcusu değil. O kadar uyumsuz ismin arasında Selçuk ve Colman ne yapacaktı? Orta sahada iki kişilik bir direnç oluşturdular. Futbol şansı kurtardı Trabzonspor'u. Yirmi küsur fırsat yakaladı, ikinciyi atamadı Antalyaspor. Son devre şans alan Engin'in hakkını teslim edelim. Selçuk ve Colman'ın temposuna ortak oldu. Sonuç olarak ilk maçın yüksek eforunun ödülünü almış oldu Trabzonspor. Hakem Yunus Yıldırım çok iyi bir yönetim gösterdi.