Parçalı bulutlu!

Teofilo işinin suyu çıktı. Ne giden hocaya yakışıyor, ne de Trabzonspor'a... Başlangıçtan şu ana kadar çelişki yumağı. Niye transfer edildi? Nasıl alındı? Neden forma verilmiyor? Anlaşılır gibi değil. Ufak maçlarda kulübede bekliyor. Beşiktaş derbisinde denenmeye çıkıyor. Bu işte bir şey var ama ne? Umut Bulut kadar oynamak için futbolcu olmaya gerek var mı? Koca 90 dakikalar boşa geçiyor. Bir olumlu hareket, bir faydalı hamle... Koşuyormuş, rakip savunmayı rahatsız ediyormuş! Şaşarım bu kafaya. Sadece o işler Süper Lig'de oynamaya sebep midir? Çok düştü seviye, çok! Kimler geçti o formanın içinden. Unutulmuş demek ki! Bir hatırlasalar geçmişi, bir yakalasalar kendi gerçeğini. Ali Kemal, Necmi, Tuncay, Şota, Hami, Tekke! Horon ettirirlerdi futbol topuna. Sıra geldiğinde güzel iş yapıyor aslında. Meselenin düğümlendiği noktaya geldik şimdi. Umut, Burak, Alanzinho, Engin hepsi kırma futbolcular. Forvet desen değil! Orta saha desen hiç değil. Hiçbiri mevki oyuncusu değil. En kötüsü de ortak oyundan bir haber olmaları.

Bu kadroyla hedef tutmaz
Sistemin içinden gelen uyum sağlayamaz. Sokak futbolcusu olmak gerekiyor. Başının çaresine bakmayı becereceksin. İyi futbolcu ama onlar gibi oynayamıyor Teofilo! O uyumsuzluktur Colman'ın verimini düşüren. Selçuk'u, Gabriç'i bitiren! İki yılda gelindi bu noktaya. Giden hocanın tarzına göre kuruldu yapı. Sözleşmede trilyon yazıyor değiştirmek kolay değil. Yaşamın kuralı bu; her hataya bir bedel kesiyor. Avrupa işi tamam gibi, kupalı olursa tadından yenmez. O maç tartıya çıkacağız... Aslında parçalı bulutlu halin bir açıklaması olur. Diyeceğim o ki bu kadro yapısıyla hedef tutmaz. Küçük oyunları kolay geçse de yükün ağırlaştığı ortamda teker patlar.