Skora bakmayın

Yıl 2004 Bursaspor, 3 büyüklerden sonra en uzun boy gösterdiği Süper Lige veda etti. Küme düşen yeşil-beyazlı takım için arkasından ağıtlar yakıldı. Ve bu takımın Süper Lig serüveni bittiği düşünülüyordu. Yıl 2010... Küllerinden doğan Bursaspor, Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil ediyor. Dünya futbolunun devlerinden İspanyol ekibi Valencia'yı sahasında ağırlıyor. Hayalleri gerçekleştiren son şampiyonun sahasında dünyanın en önemli futbol organizasyonlarından olan Şampiyonlar Ligi'nin bayrağını dalgalandı. Avrupa'da hele hele Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmeni sadece Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'a özgü olamadığını gösterdi. Bu maç Bursa için milattı. Ve Anadolu takımları içinde örnek teşkil etti. Maçın skoru ne kadar kötü olursa olsun....

Kötü başladı ama...
Bursaspor, bir ilki daha tarih defterine yazdı. Oysa çok da kötü başlamadı maça Bursaspor. İlk yarıda pisi pisine yenen 2 gol, Bursaspor'a hiç yakışmadı. Tecrübesizliğinin kurbanı oldu belki de Bursaspor. Farklı yenildi rakibine taraftarının içi sızladı. Hayallerin takımı, hak etmedi bu mağlubiyeti. Ama her şeye rağmen Şampiyonlar Ligi maçını seyretme fırsatı verdiği için taraftarına teşekkürü hak etti yeşil beyazlı camia. Şu bir gerçek Bursaspor futbol olarak kaybetti. Sahadan başı önünde ayrıldı. Ama ilk kez bu kulvarda mücadele veren bir takım için gösterdiği performans ilerisi için umut verdi. Kötü bir başlangıç oldu ama daha 5 maç var daha var. Ve kendi liginde lider olan Bursaspor'un bir sonraki sezon için tecrübe edindiği düşünebilir. Her şeye rağmen Bursa kenti skora değil Şampiyonlar Ligi'nde yer almanın önemine bakıyor.