Mağlubiyete sevinmek

Futbolun beşiği tabir edilen İngiltere'nin en büyük kulübünün her yaptığı dünya medyasında yer alıyor. Son örnek Rooney...

Takımdan ayrılacağı yönündeki haberler ülkemizde bile gazetelerin ilk sayfalarında duyuruldu. Ve bahsettiğimiz bu oyuncunun bonservisi Bursaspor'un değerinin üstünde.

Hâlâ konuşulan ve eleştirilen Bursaspor, Şampiyonlar Ligi'nde Avrupa'nın sıradan bir takımıyla oynamadı. Her katıldığı kupada favori gösterilen M. United ile karşılaştı...

Tabii bunlar bu Devler Ligi'ndeki 32 takım arasında gol atamayan tek kulübün Bursaspor olmasının mazereti değil. Ülkesinde şampiyon olmuş bir takım, bu kadar cılız kalmamalıydı. Ancak diğer Türk takımlarına baktığımızda bu yıl genel olarak Avrupa'da başarısız bir tablo çizildi.

Türk futbolu kötü durumda
Fenerbahçe, ön elemeleri geçemedi. Galatasaray da aynı hüsranı yaşadı. Milli Takım bazında 2012 Avrupa Şampiyonası'nı zora soktuk. Ve son olarak Beşiktaş, kendi sahasında uzun süre 10 kişi oynayan Porto'ya 3 golle boyun eğdi. Şimdi bu tabloya bakınca Bursaspor'un M. United karşısındaki deplasmanda aldığı 1-0'lık mağlubiyet çok da büyütülmemeli.

Kaldı ki iyi de mücadele etti yeşil beyazlılar. Hop oturup hop kalktık. Bir türlü olmadı, gol bulamadık Old Trafford'da. Yine de elinden geleni yapan oyuncuları kutlamak lazım.

Bu mağlubiyete sevinmekten başka yapacak bir şey yok. Ne zaman Türk futbolcusu, en azından kondisyonunu Avrupalı meslektaşlarının seviyesine getirir, o zaman Old Trafford'da mağlubiyeti eleştiririz. Ne zaman maddi açıdan onlarla aramızdaki uçurumu kapatırız, o zaman Manchester'a kafa tutarız.

İnşallah bunlar bir gün gerçekleşir. Sadece Bursa değil, tüm takımlarımız Old Trafford'da galibiyet için oynar. Ve Timsah, 2. maçta sahasında ağırlayacağı Manchester karşısında yenmek için olmasa da gol atmak için elinden geleni yapar.