Gençleri kazanmak

Baskı yok, stres yok, Nihat var... Hani A2 takımında gelen bir genç olsa bu durumu anlamak kolay. İyi de öyle mi? Yılların tecrübesi var bu oyuncu da. Hem de La Liga tecrübesi... Baskıyı da stresi de taşıması gerekirdi.
Ne var ki koca sezon boyu taşıyamadı.
Dün üzerindeki tüm ağırlığı atmış olarak sahne aldı. Harika ortalar yaptı, nefis şutlar (ikisi direkte patladı) attı. Çalışkandı, pozisyonları takip etti, aralara koşular yaptı. Hepsi güzel de daha önceleri nerelerdeydin Nihat kardeş. Bilmem haberin var mı ama lig bitti.
Beşiktaş açısından antrenman havasındaydı dünkü mücadele. Diyarbakır için tam tersi, hayat-memat meselesi. Rahatlık Beşiktaş'ı oynatırken, düşme korkusu Diyarbakır'ın basiretini bağladı adeta. Özellikle ilk dakikalarda panik halindeydiler. Kendileri sahada, akılları Sivas'ta olunca böyle bir manzara çıktı ortaya.
Devre arasında Sivas'ın mağlup olduğunu öğrenince 2. yarıya iyi başladılar ve daha azimliydiler.
Panik halinden kurtulunca golü bulmaları da zor olmadı.

Cesursan kazanabilirsin
"İkiyi atabilir miyiz!" arayışına girdikleri anda ikinci golü kendi kalelerine attılar. Ardından yine panik hali ve üçüncü golle gelen teslimiyet.
Böyle hayati bir maça daha iyi motive olmaları gerekirdi, olamamışlar. Dolayısıyla kaybetmeyi hak ettiler.
Beşiktaş'ın futbolunu derinlemesine irdelemeye gerek yok. Dediğim gibi bir nevi yeni sezona hazırlık çalışması bu maçlar. O nedenle Rıdvan, Necip, İsmail ne yaptı, ona baktım ben. Özellikle de Rıdvan'a. Bu çocuğun bir sezon boyu kulübede oturması ne büyük şanssızlık.
Cesur bir teknik adam Rıdvan'ı da İsmail'i de kazanabilirdi. Denizli bunu başaramadı. Zorunlu şartlarda hatırladığı Necip dışındaki gençleri görmedi. Umarım yeni sezon da bakış açısını değiştirir. Çünkü bir genç adamı kazanmak bana göre şampiyonluk kadar önemli.