Bu bir devrimdir

İşte şimdi oldu... Guti gibi çok büyük bir yıldızı kadrosuna katan Beşiktaş bu hamlesiyle saha içindeki birçok sıkıntısından kurtulmuş olacaktır. Helal olsun Serdal Adalı'ya... Fenerbahçe ve Galatasaray kör topal transferlerle uğraşırken Beşiktaş iki dünya yıldızını kadrosuna kattı. Önce Quaresma, şimdi Guti...
Real Madrid'in efsane futbolcusu artık Beşiktaş forması giyecek... Gerçekten bravo... Biliyorum bazıları yaşından dem vurup "Tu kaka" demeye kalkacaklardır ama ne deseler hikaye.
Guti'nin kariyerinde tam 15 kupa var...
İspanya Ligi diye başlamış, Kıtalararası diye bitirmiş.
Müthiş bir kariyer. Türk futbol tarihinin en büyük transferi artık Guti'dir. Beşiktaş'ın her kuruşunu bilerek harcayan, az ama öz transfer yapan Serdal Adalı kardeşimi bir kez daha bütün kalbimle kutluyorum. Yıldırım Demirören'in geride kalan altı yılı transfer başarısızlıklarıyla doluydu, şu son dönemde yetkiyi Adalı'ya vermesi başkanın en doğru hamlesi oldu. Bu anlamda Demirören'i de kutlarım.
Kenara çekilmeyi bilmek de bir şeydir.
Hayırlı olsun... Guti Beşiktaş'a da Türk futboluna da büyük katkı yapacaktır. Şimdi gelelim o katkıya ve Guti'nin Beşiktaş'ta neleri değiştireceğine.
Önce mevcut durumu özetleyelim ki Guti'nin neden ihtiyaç olduğu ortaya çıksın, dolduracağı boşluk görülsün.

SCHUSTER'İN ELİ GÜÇLENDİ
Beşiktaş'ın stoperleri Sivok, Toraman, Ferrari ve Zapo geriden oyun kuramıyor. Önlerindeki Ernst, Fink, Uğur İnceman ve Necip de bu konuda çok iyi değiller. 10 numaralar, Nihat, Tabata ve Delgado ise fizik gücü anlamında yetersiz. Tek santrfor oynayan Bobo ise hem önde top tutamıyor, hem de sırtı dönük oynayamıyor.
Üstelik bu manzara yeni değil, Del Bosque, Çalımbay, Sağlam ve Denizli dönemlerinde de durum böyleydi. Saydığım teknik adamlardan hiçbiri bu manzarayı değiştiremedi. Yapılan transferler çözüm olmak bir yana yeni sorunlar doğurdular. Taa ki Schuster gelene kadar.
Beşiktaş'ın yukarıda saydığımız eksiklerini tespit ettiği anda düğmeye basan Alman hoca çözüm konusunda ısrar etti. Guti'den asla vazgeçmedi. İyi de yaptı. Artık eli çok güçlendi.
Şimdi savunma ile ön bölgedeki oyuncular arasındaki bağlantıyı çok iyi kurabilecek bir oyuncusu var. Bu da sistemini oturtmasını kolaylaştıracaktır.
Malum, orta alanı kalabalık tutmak, defans oyuncularının pas mesafesini kısaltmak, fizik gücü düşük Delgado, Tabata, Nihat gibi 10 numaraların da koşacakları mesafeyi azaltmak için savunmayı çok önde kuran Alman hoca artık bu riske girmeyecektir.
Çünkü buna gerek yok. Artık Delgado'dan ön libero yapmaya çalışmak da manasızdır. O bölgenin gerçek patronu Guti'dir. Hem fizik gücü anlamında mükemmel, hem de topu iyi kullanıyor.
Futbolun iki yönünü de oynayan bir ön liberonuz varsa, arkada da, önde de işiniz kolaylaşır. Beşiktaş'ın da işi artık çok daha kolaydır.

HER DERDE DERMAN OLUR
Geçen sezonu hatırlayın Denizli risk almayıp savunmayı geride kuruyor ve top tekniği sınırlı iki oyuncuyu yani Ernst ve Fink'i de yan yana oynatıyordu. Altı kişi sahanın bir bölümünde beklerken, yerlerinde çakılı oynayan 10 numaralar ile Bobo da önde beklemek durumunda kalıyordu. Hatlar arasındaki mesafe 35-
40 metreye çıkarken en zayıf rakipler dahi Beşiktaş orta alanında at koşturuyordu.
Evelallah artık böyle olmayacak. Savunma ve forvetleri iki büyük ada kabul edersek Guti bu iki adayı birbirine bağlayacak tüneldir.
Bundan böyle Ernst de rahatlayacak arkadaki stoperler de.
Çünkü topu oyuna sokmak gibi bir dertleri yok artık. Daha önce stoperlerin ön liberolara verdiği toplar duvardan dönmüş gibi geri geliyordu.
Schuster buna çözüm olarak ilk topların kanat oyuncularına atılmasını istiyor ve böylece kalesini gereksiz tehlikelerden korumayı hedefliyordu. Şimdi bu açıdan da rahatladı.
Böyle bir tedbire gerek yok.
Guti'nin bir uyum süresi olacaktır. O süre tamamlandığında çok daha dengeli ve etkili bir Beşiktaş izleyeceğimizden şüphem yok. Arkalarında Guti gibi bir yetenek olunca öndeki Nihat, Delgado, Quaresma, Nihat ve Bobo da rahatlayacak. Daha çok al-ver yapma şansı bulacaklar.
Çok derde derman olur bu Guti çoook.
Beşiktaş büyük iş yaptı vesselam.