Özarı, Kahveci, yağdanlık!

Bugün biraz deneme tadında olacak bizim satırlar. Daldan dala atlayacağız deyim yerindeyse. Çünkü konular parçalı bulutlu ve içerik olarak da farklı.
Önce bir büyük üzüntümüzü paylaşalım. Hocaların hocası Coşkun Özarı'yı kaybettik.
Acımız büyük. Allah rahmet eylesin. Murat kardeşim başta, tüm geride kalanlara ve camiamıza baş sağlığı diliyorum. Nur içinde yat Coşkun hocam...
Evet hayat bu, başlayıp bitiyor işte. Ancak devam ettiği müddetçe de bazı şeyler yaşanıyor ve onlar da kendi başına bu hayatın içinde yer kaplıyor. Bunlardan biri de bizim hayatımızda son dönemde yer kaplayan Nihat olayı oldu.
Biliyorsunuz Nihat kardeşim hem bana saldırdı, hem de dava açtı. Dava başvurusu takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Bu olay kamuoyunu meşgul ettiği için dava sonucunun da bilinmesinde fayda var diye yazıyorum bunları.
Cumhuriyet Savcısı Sayın İsmail Onaran, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verirken Avrupa'da yaşanan çok çarpıcı örnekleri anlatıp uzun kararın bir paragrafında şöyle diyor:
Yazılanların tümünün özü, bazı yazarlara göre başarısız bir sezon geçirdiği ileri sürülen, bir takım sıkıntılar yaşayan milli sporcunun bir öfke patlaması sonrasında, olanlardan Turgay Demir'i sorumlu tutması ve ona karşı yaptığı olumsuz davranıştır.

Gerçek gazetecilere inanın
Olayın gerçek özeti de budur zaten. Yaşasın adalet! Dedik ya daldan dala konacağız. Şimdi sıra yağdanlıkta. Aziz Yıldırım'ın baş yalakası aklı sıra hedef saptırıyor, kamuoyunu yanıltıyor.
Oysa gazetecinin görevi kamuoyunu aydınlatmaktır ama bu arkadaş gazeteciliği ipe sereli uzun yıllar olmuş belli.
O zaman ideallerini kovalayan bir gazeteci olarak biz kamuoyunu aydınlatalım ki kafalar karışmasın.
Bu yağdanlık ısmarlama yazısında Mehmet Ali Aydınlar'ın bir Aziz Yıldırım projesi olduğunu ima ediyor.
Aklı sıra milleti galeyana getirecek. Aydınlar'ı hedef tahtasına oturtacak.
Yalan. Külliyen yalan. Mehmet Ali Aydınlar nasıl aday oldu, neden oldu, hangi hedeflere yürüyecek, A'dan Z'ye hepsini biliyorum.
Bu durumdan rahatsız olan tek kişi varsa o da Aziz Yıldırım'dır. Gerisine inanmayın.
Kalemi olan yazıyor maalesef.
Benden size dost tavsiyesi. Siz herkesi okuyun ama sadece gerçek gazetecilere inanın.