Herkesin başkanı!

Beşiktaş genel kurul üyeleri kararını verdi, Fikret Orman ikinci kez başkanlığa seçildi. Projeleri, söylemleri genel kurul tarafından onaylandı.
Öncelikle Beşiktaş ve Türk futbolu için hayırlı olsun.
Beşiktaş seçimini kazanan Beşiktaş camiasının başıdır, babasıdır, başkanıdır. En fanatik Serdal Adalı taraftarı bile sonuca saygı duymalı ve başkanın yanında durmalıdır.
Beşiktaşlılık duruşu bunu gerektirir.
Orman yönetimi ikinci kez seçilmenin heyecanıyla şımarır mı, yoksa ilk günkü heyecanla en doğru olanı yapmaya mı çalışır onu bize zaman gösterecek.
Ancak bundan böyle kimse FEDA söylemiyle yetinmez, ben ilk günden uyarmış olayım.
Beşiktaş büyük kulüptür ve büyük hedeflere koşmalıdır.
Öncelikle stat en kısa sürede bitmeli, ardından o stadı dolduracak transferler yapılmalı ve yıllardır özlenen sportif başarılar için doğru adımlar atılmalıdır.
Hep söyledim, futbol direktörlük makamının kurulmuş olması kurumsallaşma adına önemli bir adımdır ve arkası da bu şekilde getirilmelidir.
Beşiktaş camiası yıllardır çekilen çilelerin artık bitmesini, sorunların çözülmesini istiyor.
Bundan sonra kimse mazeret dinlemez.
O nedenle yönetim kurulunu yenileme şansı da elde eden ve ciddi bir oy farkıyla güven tazeleyen Fikret Orman yönetimi sıradan oyuncuların peşine düşmeyi bırakıp Beşiktaş taraftarını mutlu edecek isimlere odaklanmalıdır.
Aksi halde yönetim mutlu olsa da taraftar mutsuz olur benden söylemesi.

Yanlış!
Yanlışa yanlış demek bir gazetecinin ilk görevidir.
O nedenle Beşiktaş genel kurulunda birkaç üyenin siyasi slogan atması hoş değildi. Elimden geldiğince müdahale edip ikna etmeye çalıştım. Hiçbir kulüp politize olmamalıdır. Özellikle de genel kurullar politik sloganların atılacağı yerler değildir.
Bir daha olmamasını ümit ediyor ve diliyorum.

Ertuğrul Sağlam!
Beşiktaş'a çok yerli teknik adam geldi gitti ve hepsi birçok sorun yaşadılar. Özellikle de giderken. Göreve geldiklerinde Beşiktaş'ın evladı olduğunu söyleyenler giderken profesyonel olduklarını söylediler.
Tek istisnası Ertuğrul Sağlam'dır. Beşiktaş'ın evladı olarak geldi, giderken de aynı şekilde davrandı. Para, pul hesabı yapmadı.
O nedenle Fikret Orman yönetimi yabancı teknik adam konusunda aradığını bulamazsa Ertuğrul Sağlam alternatifini unutmamalıdır.
Beşiktaş'a yakışan her şeyden önce "Sağlam" adamlardır.
En azından ben böyle düşünüyorum.

Beşiktaş'ın profesyonelleri?
Fikret Orman yönetimi Beşiktaş'ın profesyonellerini seçerken hangi kriterlere göre davranıyor bunu artık yakından takip edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Orman'ın özel yaşamına saldırılar karşısında nasıl yanında dimdik durduğumuzu başta sevgili Orman olmak üzere herkes biliyor. Bu nedenle bizim gibi ilkeli duruş sergileyenler, her türlü ilkesizliğin karşısında olmayı görev bilirler.
Yarın bugün gerektiğinde yapacağımız övgüler veya eleştiriler de bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Öküz altında buzağı aranmamasını bihassa rica ederim.

Trabzonlu vazgeçmedi!
Trabzonspor taraftarı aylarca Nyon ve Zürih'in yanı sıra bizim memleketin dört bir yanında hak ama eylemleri yaptı. Şimdi Fenerbahçe taraftarının Nyon'da eylem yapacağı haberleri geliyor.
Sanırım birçok Fenerbahçeli bu eylemlerden sonra Trabzonspor taraftarını daha iyi anlayacaklardır. Ben Trabzonsporlular'ı yürekten kutluyorum. Hiç vazgeçmediler, inandılar ve artık kazanma noktasına geldiler.

ARTI FUTBOL ÖZEL!
Memleketin dört bir yanında, ne olduğunu dahi tam olarak anlayamadığımız gösteriler yapılınca futbol ikinci plana düştü. Dolayısıyla birçok futbolseverin merak ettiği sorulara cevap verme şansımız olmadı. Yarın inşallah yine bir toplumsal engel çıkmazsa A Haber'de 21.00-23.00 arası birlikteyiz.
Artı Futbol Özel'de şike konusu başta, son gelişmeleri konuşacağız. Temiz futbol dilencisi, tüm yeğenleri beklediğimi söylememe gerek yok sanırım.

ŞAMPiYONDAN DERS!
Bizim minikler yani Beylikdüzü Gelişimspor ile rakibimiz Beylikdüzüspor finale kadar namağlup geldiler. Talihsizliğe bakın ki final maçında rakip miniklerin hocası gelmediği için eski Galatasaraylı İbrahim takımın başında sahaya çıkmak zorundaydı ama akredite değildi. Bizimkiler itiraz etse rakip hükmen mağlup, bizim çocuklar da şampiyon olacak.
Sağolsun tüm yönetici kardeşlerim "Gerekirse maçı kaybederiz ama hükmen kazanmak istemiyoruz" dediler.
Sonra maç oynandı ve bizim minikler yine 3-0 kazandılar ama hükmen değil, alın teriyle.
Profesyonellerin amatör miniklerden alacağı o kadar ders var ki.