Bu kez acele etmeyin!

Trabzonspor'un kuşkusuz içinde bulunduğu kötü durumun en büyük nedeni transfer mühendisliğindeki başarısızlıklardır.
Basın mensuplarının ve taraftarların, "Geç kalmıyor muyuz?" baskısı ile yapılan transfer hatalarının, kulübe maliyetini hesaplamak için matematik profesörü olmaya gerek yok.
Kulüp tarihinde bir ilk olarak kurulan futbolcu izleme ve takip ekibi (scout) bu noktada çok önemli bir sorunu çözebilmek için çalışıyor, uğraş veriyor ve sadece sabır istiyor.
Ortada bir hasta var ve bu hastalığın tanısı; transfer beceriksizliği.
Şimdi böyle bir tanı ortaya koyulmuşken, yarasından sürekli şikayet eden bir hasta olan Trabzonspor, yarayı kaşıyan huysuz hasta gibi. Trabzonspor'un her yerini sarmaya başlayan bu hastalığa deva olması için yeniden bir yapılanmaya gidildi.
Şimdi camianın yapması gereken ise yıllardır süre gelen bu anlamsız baskıya, tam da UEFA'nın ekonomik konularda yaptığı kısıtlamaları fırsat bilerek bir son vermek. Yeni bir stadyum, yeni bir takım…

Transfer var mı abi?
Ama hepsinden önemlisi yeni bir taraftar anlayışı ve yeni bir basın bakışı.
Gerekli olan yeni soluklardan birisi de bu iki nokta. Gecenin saat üçünde, "Transfer var mı abi?" diye soran bir taraftarın duyduğu heyecanı, tribünden sahaya yansıtamayan taraftar grubuna sahip bir takım var ortada.
"Bir KAP açıklaması daha bekliyoruz, bu kadar yetmez yenisini alalım!" diye yapılan baskıların sonucunda ekonomik olarak çöküşün eşiğine gelen bu kulüp için şimdi pirincin içinden taşı ayıklama zamanı.
Artık tok tüccarların getirdiği pirinçler değil kendi bahçende(scout) ürettiğin ürünlerin arasından, taşları ayıklayıp yola devam edeceksin.
Bir kulübü -eğer gerçekten gerileme sürecinde iseayağa kaldırmak mümkündür; ama yok zaten gerilemiş ise, önce oturtmak, sonra yürütmeyi düşünmek gerekir.